…
Bugün her
şeyden ve herkesten nefret ettim, en çokta kendimden, anlaşamıyorum kendimle şu
günlerde…
İnsan
kendisiyle anlaşamaz mı? Ben anlaşamıyorum işte, kafamın içindeki sesle
kalbimin içindeki sesin savaşına şahitlik ediyorum, ne kafamın içindeki ses, ne
de kalbimin içindeki ses galip geliyor, anlamadığım nokta ise bu savaşta en çok
darbeyi ben alıyorum! Kafamla kalbim savaşıyor yarayı ben alıyorum ‘where is
the adalet be gülüm?’…
Ne çok
nefret ettim seni tanıdığım günden! Ne çok? diyeceksin tahmin edemeyeceğin
kadar çok nefret ettim işte, nasıl anlarsan anla, kırmızı ışıkta yeşili
beklediğin kadar bile nefret ettim, gerisini sen anla… Şeytanla tek kale maç
yapıyorum şu sıralar, ne vakit kalbime yönelsem kalemde bir gol daha görüyorum,
şeytana yenik düşüyorum anlasana, gelme aklıma gelme kalbime, yoruyorsun beni
diyemiyorum ama anla işte yoruyorsun beni! Kaçmak ne kadar uzağa gidince
gerçekten kaçmak oluyor acaba? Senden diyorum okyanus gözlü kadın senden ne
kadar uzağa kaçarsam bunun adı gerçekten kaçmak olur ve ben ne zaman bu saçma
sapan düşüncelerimden arınırım?
Boşver ne
sen beni anlıyorsun, ne de ben sana kendimi anlatabiliyorum!
Hadi
susuşalım, böylesi daha huzurlu, bakma öyle satırlarıma, aklın varsa ‘sus’
diyorum sana…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder